Sanat Dünyamız

Hollanda’daki misafirliğimizin son günlerine doğru, Bengü ile Ece Türkiye’ye döndükten sonra, Rotterdam’daki Kunsthal’e Edward Hopper ve çağdaşıgiller gelmişti, Deniz ve Georgina’yla bir güzel gidip gezmiştik, kafa dağıtmıştık (canım arkadaşlarım benim!).

Şimdilerde, buradaki misafirliğimizin de yavaş yavaş sonuna geliyoruz ya [Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.*], nicedir niyet ettiğim güzel sanatlar müzesine yolumu düşürdüm geçen gün (Guggenheim’a tabii ki sıklıkla gitmişliğimiz var, o kadar da değiliz Müzeyyen). Fernando Botero’yu konuk ediyorlardı, ben sevmedim (şişman insanları severim halbuki ama bu arkadaşın çizimleri fazla karikatürize geldi / dedi ünlü resim eleştirmenimiz EST Bey).


Not aldığım resimlerine gelirsek:

İçlerinde herhalde en sevdiğim resmi olan, ananas, armut ve pastalı! natürmortu (2000)

Bu atli resmini de not almışım ama sonra niyesini hatırlayamadım.

Caballo de picador, 1992

Botero’nun "çok ciddi" konuları işlediği tabloları da var ama kontrast falan pek işlemiyor (beğenemedim işte bir türlü). Örnekler için: Ecce Homo, 1967; Abu Gharib, 2004; La Masacre 8:15pm

Bir döneminde de başyapıtların uyarlaması için çalışmış. Latif Demirci’nin vaktiyle böyle bir çalışması olmuştu, iyi niyetli, mizahı gözeten çalışmalardı onlar ("Çeviren Latif Demirci" adıyla yayınlamıştı – örnekleri internette arar iken bulduğu "sudaay" sitesindeki girişte görebilirisiniz). Picasso Velazquez’i, Hockney Claude’u, herkes herkesi "cover"layınca oluyor ama Botero yapınca olmamış.


Van Eyck – Arnolfini, 1434


You Know Who – Arnolfini, 2006 (1978?)


Shrek 1 – Lord Farquaad


Nuestra señora de Colombia, 1992

Uzunca bir süredir sürükleyip, bu pazar gününe yetiştirebildiğim bu girişi tatsız, asık suratlı, yüksek burunlu bitirmeyelim… Çok yerim olsa, Edward Hopper’ların yanına koyacağım şu bir resmi (Piknik) ile arkadaşlarını da koyalım, öyle müsade isteyelim bu girişlik… (Işıklar kararı, Ali Kırca stüdyonun dışına yürür, alttan yazılar geçmeye başlar, Barış Manço’nun sesi duyulur: bahçede hanımeli, sen ettin beni deli…)


El Picnic, 2001


El costurero, 2000


Los Músicos, 2006


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir