Kötü Şeyler. (Alplerden bildiriyorum)


"Sururi Ailesi mutlu günlerinde…"

Dünkü girişin ("Ha gayret, az kaldı düze çıkmaya…") altına, yorum olarak bir dolu şey yazmıştım (her zaman olduğu gibi), neyse ki şu yıllardır halletmediğim başlıkta mı, artık her neredeyse sorun çıkaran mysql-apostrof uyumsuzluğuna (aka add_slashes()) kurban verdim.

Zaten karamsar bir insan olarak, daha da kararıyorum. Bu hayat oyun olsa oynamaz, kitap olsa okumaz, film olsa seyretmez, şarkı olsa dinlemezdim (bkz. klişelerin zirvesi – çok zorlarsam: yemek olsa yemezdim, elbise olsa giymezdim… 8P ). Televizyon seyrettiğim ve finallerimin olduğu zamanlarda eğerki bir kanal sevdiğim bir filmi veriyorsa onu seyretmekten vazgeçip ders çalışmaya döndüğüm olurdu ama eğer hiçbir kanalda izlemeye değer bir şey yoksa o zaman çok fena olurdu – çünkü o zaman gözlerimi televizyondan alamazdım, o kanaldan bu kanala gezinmekten başka bir şey yapamazdım. Şimdiki de o hesap sanırım.

(buraya da yazılıp yazılıp silinen bir dolu (aslında birkaç) şey.)


Nicedir Arz-ı Halimiz
 

Ha gayret, az kaldı düze çıkmaya…

Haberin* çoğu su, azı vişne konsantresi ama olsun. Bunlar başlangıç. Hayırlısıyla ölmeden görsem şu evrenin sanal olduğunu, daha ben ne isteyeyim.

* Physicists say they may have evidence that the universe is a computer simulation (Fizikçiler evrenin bir bilgisayar benzetimi olduğuna dair kanıt bulmuş olabileceklerini söylüyorlar)
http://truebook.org/?p=423

bir de "Büyük J" vardır, candır (kargaya yavrusu kuzgun görünürmüş).

Reklam Arası

 Bu ilanı facebook’ta gördüm. Mevzubahis beş filmin üçünü biliyorum, onlar da en sevdiğim üç film arasındalar, bu sebepten "Kaçığın Günü" ile "Sorun Yaratan Adam"ı izlemek de elzem oldu.

"Disclaimer": Size gösterimleri tavsiyelemem benim gideceğim anlamına gelmemektedir; ben (a)sosyal varoluşsal nedenlerimden ötürü evimde paşa paşa izleyeceğimdir (elbet bir ara).