Seksen Günde Devri Alem

Ana Sayfa || giriÅŸ

Haftasonu
2 Ekim 2005 Pazar, 15:36

Haftasonu: Sözlük anlamı "İşlerin yoğun olduğu zamanlarda insanların nefes almaları için ayrılmış ve haftanın son iki gününü kapsayan zaman aralığı." Birikmiş ödevlerinizi bitireceğiniz, bilgisayar oynunda geçemediğiniz bölümü geçeceğiniz, arkadaşlarınızla görüşeceğiniz ve olasıdır ki haftalık alkol tayınınızın tamamını alacağınız iki gün. Ama eğer yapacak işiniz yoksa yandınız. Okuyacağınız yeterli sayıda gazete ya da evinizde oynayabileceğiniz bir bilgisayarınız yoksa; hocalarınız en azından bir haftasonunuzu işkenceye çevirmemek için fazla ödev vermemişlerse, hava (zaten az sayıda olan) arkadaşlarınızla buluşmak için fazla yağmurluysa ve (bu yağmuru değerlendirip) romantizm yapabileceğiniz bir kız arkadaşınız yoksa haftasonunuz dört metrekarelik hücre hapsinin sınırlarının uzay değil de zaman kordinatlarında uygulandığı bir işkencedir...

Merak edenler için söylüyorum: Evet, bugün İstanbul'da hava yağmurlu ve okulum bana hala bilgisayar vermedi. (Ayrıca kız arkadaş meselesini deşmenin hiç gereği yok.)

[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Öğretmenlik
6 Ekim 2005 PerÅŸembe, 12:36

Başlıkta adı geçen şey (öğretmenlik), kesinlikle göründüğü kadar kolay değildir. Özel ders vermek vs. nispeten kolay olabilir, ama 20 kişilik sınıfın karşısında insan ister istemez zorlanacaktır. Her şey bir yana, otobüste bile karşısındaki adamın kendisini süzmesinden rahatsız olan karakterler için, o kadar öğrencinin o kadar süre boyunca neredeyse aralıksız olarak kendisini süzmesi inanın sinir bozucu bir durumdur... Ama galiba ikinci dersten sonra kimi insan bireyleri buna da alışabilir.

Koridorda/kütüphanede birilerinin size "Merhaba hocam, iyi günler hocam..." diye selam vermesi ise biraz daha zor alışılacak bir durum gibi görünmekte şu anda yazarınıza.

Not: "...o kadar öğrencinin (...) neredeyse aralıksız olarak..." sözlerime itiraz kabul etmiyorum: Benim öğrencim dersi dinler, derste uyumaz; gözlerini hocasından ayırmaz!!!

[Genel/Geyik] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Dönüş Bileti
13 Ekim 2005 PerÅŸembe, 10:42

İnsan, ömrünün neredeyse tamamını geçirdiği şehirden kalıcı olarak ayrıldığını; gidiş - dönüş otobüs bileti aldığında, bileti veren çocuğun üzerinde dönüş yazan zarfa yanlış bileti koyduğunu düşününce anlıyor sanırım...

[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Bir ÅžehirleÅŸme Hikayesi
22 Ekim 2005 Cumartesi, 15:37

"Genç adam, kütüphanedeki araştırmasını tamamladıktan sonra aldığı kitapları kimliğindeki çipin yardımı ile kütüphaneciyle muhatap olmaksızın alır. Bir kez daha bölümüne uğrar. Polimer ve biyokimya araştımalarının yapıldığı katın bir altındaki fotonik, lazer, mikro-optik ve nano-üretim laboratuvarlarının önünden geçerek dışarı çıkar. Dünyanın en büyük metropollerinden birindeki evine gider. Şifreyi girerek apartman kapısını açar. Akşama belki banyo yaparım diyerek dijital termostatlı termosifonu ayarlar. Son model IBM Laptop'ının başına oturur, kablosuz bağlantı ile internete girer. Daha sonra hazır oturmuşken biraz çalışıyım diyerek geleceğin 'kuantum' bilgisayar teknolojisinde kullanılması muhtemel olan atomik iyon tuzakları hakkında birşeyler okur. Sonra ara verir, biraz hava almak için camı açar, ve manzarayı seyre koyulur...



...



...


...


...


...


...


...


...



Odamın manzarası


İşte odamın manzarası ve arka bahçemde otlayan inekler. İronik, değil mi?

[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (2)

Kitap Önerisi
22 Ekim 2005 Cumartesi, 15:54

Tolstoy Amca'nın aforoz edilmesine neden olan kitabı, yakın zamanda Türkçe'ye çevrilmiş: "Tanrı'nın Egemenliği İçinizdedir". Aldım, daha okumadım ama güzele benziyor. Aslında aklımıza hep Gandhi'yi getiren pasif direniş fikrinin temellerinin bu kitapta atıldığı iddia ediliyor. Eğer gerçekten öyleyse okumaya değer. Gerçekten öyle değilse de her Tolstoy kitabı kadar okunmaya değdiği kesin... Bir de alıntı yapayım da kitaptan tam olsun:

"İnsanlığın yöneldiği amacın henüz uzakta olup olmadığını nasıl bilebiliriz, zira insanlığın ona doğru nasıl yürüyeceğini bilmiyoruz, yürümek ya da durmak, hareketini hızlandırmak ya da yavaşlatmak insanlığa bağlıdır."

Not 1: Kitabı Türkçe'de Kaos Yayınları (http://www.kaosyayinlari.com) başmış. Kendilerine buradan saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz. Çevirisi güzele benziyor.

Not 2: Tolstoy'dan bahsetmişken 'Yeniyetmelik' kitabındaki "Akıl, ruh etkinliğinin zavallı, beceriksiz bir yöneticisidir." sözünü hatırlatmamak olmaz sanırım. Onu da Cumhuriyet başmıştı; heralde hala vardır baskısı.

[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Ansiklopedik/Ä°ÅŸe Yaramaz Bilgi] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Takvim

Eyl

Ekim2005

Kas

P

S

Ç

P

C

C

P

26

27

28

29

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

2

3

4

5

6

Bağlantılar

Epigraf
Karalamalar
Çiçek Güncesi
Sakız Kağıdı
Godot'yu Bekledim

Resim Galerisi

Arama

ArÅŸiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Genel/Geyik
Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri
Ansiklopedik/Ä°ÅŸe Yaramaz Bilgi
Hayat/Sürünme Tecrübeleri
Sanat/Manat/Edebiyat

Sonraki->