Seksen Günde Devri Alem

Ana Sayfa || giriÅŸ

PS.
28 Kasım 2006 Salı, 15:53

PS: 'Problem session', ya da 'problem saati'. Eski okulumda buna 'recitation' denir.

Dün, tatilde arkadaşlarımla gezinirken, muhterem tez hocam bana bir mail atmış:

"selam

6 aralik carsamba 11:00-12:15 ENG B16 sinifta
ch.10-11 icin ps yapar misin.

ugrayip odev ve quizleri alabilirsin benden veya carsamba
gorusursek o zaman bana hatirlatir misin.

bu carsamba gorusuyor muyuz?"


Ödevler önemli değil, görüşmeyi de erteleyebilirim. Ama PS önemli, ertelenemez, reddedilemez; ve ben de bu yüzden gece 1'e bilet alıp apar topar döndüm okuluma. Elektromanyetik PS'i yapmak için hiç yoktan bir gün falan hazırlanmam lazım benim, onun için mecburdum dönmeye.

Beni şahsen tanıyanlarınız biliyorsunuz; biraz geri zekalıyımdır ama bu kadar da değildim eskiden, sanırım sonradan salaklaştım...

6 Aralık çarşamba!!! 6 Aralık! Yani haftaya!!!

Abi nasıl farketmedim ben bunun haftaya çarşamba olduğunu ya?..

[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (2)

Kaybolmak.
24 Kasım 2006 Cuma, 07:27



Kaybolmak...


"Yol bulma yeteneği farede bile vardır; üst-insanda olmasa da olur!!!" demiş Nietsche. Yalan. Kendimi daha iyi hissetmek için ben uydurdum. Yol bulma konusunda öküzümdür ben. Hele ki işin içine arabayla gidip ters yönleri ve kavşakları falan da hesap etmek girdi mi hiiiiiiç şansım yok. Kayboluyorum. ODTÜ'nün Yüzüncü Yıl kapısından çıktıktan sonra Bahçeli'ye nasıl girileceğini bulamayıp eve Dikmen-Kızılay-Anıttepe-Bahçeli şeklinde bir rota çizerek döndüğüm çok oldu. Bu yüzden de bu karikatürü çok sevdim, paylaşıyım dedim. Buyrun...

İstanbul'u bilmeyenler için not: Kadıköy Anadolu'da bir semt. Küçük Çekmece dedikleri ise Avrupa Yakası'nda batıya doğru bayağı bir gidince ulaşılan bir yer. Yani alakası yok. Yani kız benden bile öküz.

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (1)

Sacred Shabbat.
21 Kasım 2006 Salı, 19:50

Küreselleşmenin kültürel boyutuna güzel bir örnek: Kanadalı müzisyen hatunun biri (Bilin bakalım kim?) İspanya'dan bir CD alır. İspanya Yahudilerinin müziklerinin bulunduğu bu CD'deki 11-12. Yüzyıllardan kalma bir şarkıyı çok seven bu ablamız yeni albümünde bu şarkının melodisine de yer verir. Şarkının orjinal adı "Yodujah ra'ayonay"dır, bu albümdeki adı ise "Sacred Shabbat" olur. Sonra, meraklısı bir Türk genci ülkesinde piyasaya çıktığının ertesi günü bu albümü alır, dinler ve içindeki şarkılardan biri ona bayağı tanıdık gelir.

"Granada, İspanya, Eylül 2006: Bu melodinin kayıtlanmasını dinleyen, bir Türk arkadaşımın söylediğine göre, bu melodi, Tükiye'de (ve hatta bütün Balkanlar'da da), "Üsküdar'a Giderken" veya "Katibim" olarak tanınan, herkesin bildiği ve çok sevdiği bir şarkı.


('Kayıtlamak' ne demek yahu? Albüm kapağını Türkçe'ye çevirmek gibi bir incelik yapmışlar ama tercümanımız çok iyi değilmiş galiba. Bir de farkettiyseniz "Bir virgül unuturum da anlatım bozukluğu olur." diye bir telaş ile her şeyden sonra virgülü dayamış...)

"Tell me, o muse, of those who travelled far and wide..."

[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Saç.
21 Kasım 2006 Salı, 19:44

Hani şu deli gibi döküldüğünü söylediğim saçlarım vardı ya... Onlar uzadı. Birkaç arkadaş "Aaaa, sana uzun saç yakışıyor." diye gaz vermişlerdi, ben de kestirmedim epeydir. Sanırım son on yılın falan en uzun halindeler. Yanılmıyorsam en son 1997'nin yazında, Commodore 64'ümden sonraki ilk bilgisayarım olan Pentium 166 (Pro) alınınca birkaç ay boyunca dış dünyayla bağlantımı kestiğim için berbere gitmemiştim ve saçlarım bu kadar uzamışlardı.

Eee, ne oldu yani? Yok bir şey, bu da böyle bir anım işte. Uzatmaya devam ediyorum ama kuyruk falan yapmaya niyetim yok.

Bu arada o çok sevdiğim Pentium 166'mın tam fatura tarihi 17. Haziran. 1997; hala ezberimdedir. 1880 Dolar ödemiştik, sanırım 270 milyona denk geliyordu. Biz erkeklerin ilginç bir şekilde teknolojik aletlerle duygusal bağ kurma becerimiz vardır. Bilmiyorsanız öğrenmiş olun.

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (1)

The Riddler
20 Kasım 2006 Pazartesi, 10:39

You think you dwell in wisdom's sea
Still, sweet ignorance is the key
To a poet's paradise

(...)

I wish to be touched
Not by the hands of where's and why's
But by the Ocean's minds

[Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Takvim

Eki

Kasım2006

Ara

P

S

Ç

P

C

C

P

30

31

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

1

2

3

Bağlantılar

Epigraf
Karalamalar
Çiçek Güncesi
Sakız Kağıdı
Godot'yu Bekledim

Resim Galerisi

Arama

ArÅŸiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Genel/Geyik
Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri
Ansiklopedik/Ä°ÅŸe Yaramaz Bilgi
Hayat/Sürünme Tecrübeleri
Sanat/Manat/Edebiyat

Sonraki->