Çiçek Güncesi / Nergis

Ana Sayfa || giriş

Diccionario
2 Şubat 2013 Cumartesi, 22:13

Türkiye'ye gelince okula başlar başlamaz küfür ve hoş olmayan sözler öğreneceğini tahmin ediyorduk zaten. Haklı çıktık, öğreniyor ama başka bir yöntemle: Carmen'in hazırladığı külçe sözlüğü açıyor, bildiği bütün İspanyolca ayıp lafların Türkçelerine bakıyor! Neyse, nasıl olsa öğrenecek, hiç olmazsa sözlük nasıl kullanılıyor onu da öğrensin. Bu arada ben de hiç duymadığım İspanyolca küfürler öğrendim. Bilmek lazım tabii. Ece'nin dediği gibi: İspanyolcasını söylersem anlamazlar! 

[Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Dil Kasları Nasıl Gelişir?
2 Şubat 2012 Perşembe, 01:52

Son günlerde yedi bebek ve iki evcil hayvanla evcilik oynuyoruz sürekli. Anne ben oluyorum. Bebekler kardeşleri, kendi de onların yedi yaşındaki ablaları oluyor. Yedi yaş çok önemli bir detay. Mesela bebeklere yatmadan önce ben kitap okuyorum çünkü o okuyunca anlamıyorlarmış. Yedi yaşında olduğu için dişleri dökülmüş ya!

Bugünkü seansta bebeklere kahvaltı hazırlamaya gitti. Biraz sonra tepsiye doldurmuş bir şeyler, getirdi. Dün doğan kardeşi için hazırladıkları: 'Besleyici mama' (pembe bir bardak içinde mavi top), 'sağlıklı (plastik) sebzeler' ve üç top dondurma! Doktor "Dilinin gelişmesi için dondurma yedirin." demiş de...

[Ece Böcee] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Bayram Çocuğu
15 Kasım 2011 Salı, 15:18

Dini ve milli değerlerimizi çocuğa nasıl da güzel aşıladığımızın resmidir:

Anne (neşeyle): Ece, biliyor musun, yarın Cumhuriyet Bayramı.
Çocuk (eller havada, zıplayarak koşarken): Yaşasın! Para kazanacağım!

El öpüp harçlık alacağını sanıyor kek. 'Kazandığı' paralarla da gidip kınkanatlı büyücü kadınların (a.k.a Winx) çıkartmalarını, dergisini filan alacak. Hayatının amacı bu son zamanlarda.

[Ece Böcee] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

kipat kipat kipat!
23 Ekim 2011 Pazar, 13:09

[Yazan: Sururi]

Nergis Hanım, sağolsun, Ece Böcee ile ilgili bir şeyler olduğu zaman bloguna yazmama izin veriyor. Ben de hazır Türkiye'den gelmişken, hem yanımızda getirdiğimiz bir dolu kitabın bir dökümünü yapayım, hem de Ece Hanım'ın bu aralar favori kitaplarına değineyim istedim. Öncelikle, bizimkilerle beraber Türkiye'den gelen bir çanta dolusu kitap:



(Arka soldan başlayarak)
1. Sıra: Roald Dahl - Son Perde; Bay ve Bayan Kıl; Büyülü Parmak; Koca Sevimli Dev, André Maurois - Şişkolarla Sıskalar, Asa Lind - Kumkurdu (Üçü bir arada), Larousse İlk Ansiklopedim - Nasıl?
2. Sıra: René Goscinny / Jean-Jacques Sempé - Pıtırcık'ın Bisikleti; Pıtırcık Kampta; Pıtırcık'a Bir Öpücük; Pıtırcık'ın Kırmızı Balonu; Pıtırcık Tatilde, Julia Donaldson & Axel Scheffler - Zogi
3. Sıra: Jules Verne - Arzın Merkezine Seyahat; Denizler Altında 20000 Fersah; 80 Günde Dünya Gezisi, Oscar Wilde - Mutlu Prens ve Diğer Öyküler, Neil Gaiman - Mezarlık Kitabı; Tübitak - 50 Bilimsel Deney Kartı, Judy Hindley & Colin King - Vücudunuz Nasıl Çalışır?, Julia Donaldson & Axel Scheffler - Minik Balık -Okyanus Macerası-
4. Sıra: Nurullah Ataç - Günlerin Getirdiği ~ Sözden Söze, Haydar Ergülen - Ölüm Bir Skandal, Levent Şenyürek - Cennetin Kalıntıları, Arthur Schopenhauer: Güzelin Metafiziği; Aşka ve Kadınlara Dair; Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, Platon - Devlet
5. Sıra: Nurullah Ataç - Karalama Defteri ~ Ararken, Patti Smith - Çoluk Çocuk, Müjgan Yıldırım - Bir Rönesans Adamı (Doğan Kubat Kitabı), Derya Nüket Özer - Aferin Desinler Diye (Doğan Hasol Kitabı), Orhan Pamuk - Cevdet Bey ve Oğulları, Pam Leo - Çocuklarla El Ele Ebeveynlik
6. Sıra: İspanyolca Kelime Kartları, Antoine de Saint Exupery - Küçük Prens (3 Boyutlu), Elizabeth Pantley - Çocuğunuzla İşbirliği Yapabilme

Bir de burada görülmeyen iki Roald Dahl daha var: Cadılar ile Sevimli Koca Dev. Roald Dahl'ın ailecek sevdiğimiz yazarlardan olduğunu daha evvelden (2007) Nergis Hanım belirtmişti zaten, Ece de örnek bir armut olarak bu aile geleneğimizi yaşatmakta - Matilda; Çarli'nin Çikolata Fabrikası; Zürafa, Peli ve Ben; James ve Dev Şeftali ile başladı, arkası da geldi, geliyor.

Roald Dahl'ın dışında, Gaiman'ın Coraline'inin hastasıdır benim kızım. İşte, pek çok kereler de anlattığım gibi, önce masal olarak anlatmaya başladım, çok ilgilenince hayli tereddütte kalarak filmini de izlemesine izin verdik, ilgiyle izledi, korkunç yerlerine takılmadı. İlgisi devam edince, çizgi romanını ve nihayet kitaplarını da kendisine sunduk. Mezarlık Kitabı da epey hoş bir kitap fakat en başında biraz (epey) vahşet var, orayı geçmenin yolunu arıyorum, elbet bulurum.

Julia Donaldson ve Axel Scheffler ile ilk olarak Tostoraman (Gruffalo) vesilesiyle tanıştık, ardından Tostoraman'ın Yavrusu; Kasabanın En Şık Devi; Süpürgede Yer Var Mı? ile Değnek Adam geldiler, iyi de ettiler. Bu son aldığımız Minik Balık - Okyanus Macerası biraz tırıt olsa da (Nemo meets şu Oscar Wilde'ın her gün başından müthiş şeyler geçmiş gibi anlatan adamın bir gün gerçekten de o müthiş şeylerle karşılaştığı hikayesi gibi, üstelik tarihini kontrol ettim, geçen sene mi ne çıkmış, Nemo'dan önce de değil hani), ZOGİ gerçekten müthiş ve hayli eğlenceliydi.

Eğlenceli olmaktan bahsedince, tabii ki Pıtırcık var, Bengü'yle Ece'ye okurken biz daha çok gülüyoruz!

Benim kitaplara gelince,  öteden beri çok sevdiğim şairlerden biri olan Haydar Ergülen ("yaşayanlardan" zaten bir o var, bir de Lale Müldür... Öyle mi gerçekten, başka yok mu? Bir düşüneyim.... Alper Çeker vardı ama takip ettiğim anlamda bir o ikisi sanırım) yokluğumuzda bir sürü kitap çıkarmış ne mutlu ki. eXpress'te yayınladığı "100 Yazı Düzyazı" denemelerini topladığı kitabı Robinson'da buldum, o sırada yanımızda fazla para yoktu, epey de kitap almıştık, o yüzden sonra alırım dedim, bir daha da sorduğum birkaç kitapçıda bulamayınca almadan geldim - neticede zaten her hafta zevkle okumuş olduğum yazılardı. Şiir kitaplarından da işte Ölüm Bir Skandal'ı seçtim.

Levent Şenyürek'i tanımam, bilmem. Son birkaç yıldır kendi çapımda bilim-kurgu hikayeleri yazıyorum ya, Türkçe'de çıkan bilim-kurguları da okumalıyım diye düşünmüştüm. Önyargılarımdan dolayı bir türlü okuyamadığım Aslı Erdoğan'ları okuyayım diyordum, bu sefer de yapamadım, onun yerine sevgili Zarife'nin facebook sayfası vesilesiyle haberdar olduğum Levent Şenyürek'in "Cennetin Kalıntıları"nı edindim, okuyalım bakalım. Emir de "Zaman Çöktü" başta olmak üzere Hakan Erdem okumamı salık verdi.

İşte, kendi blogumda da bahsettiğim üzere, bende eksik olan birkaç Schopenhauer'i daha aldım (almaz olaydım! 8). Huysuz ihtiyat filozofumuz Şopi bu sefer hakikaten çamları birbiri ardına deviriyor. Ezikliğini ifşa ettiği birkaç bölümü işaretledim, bir ara aktaracağımdır. Platon'un Devlet'i de epey geri kafalı olmakla birlikte (diyebilirsiniz ki "e güzelim MÖ 300ler", ben de derim ki "yok öyle alakası"), beni asıl anlatım tekniği öldürüyor. Neil Postman da böyle yapıyordu, ama Platon'da Sokrates kantarını topuzunu kaçırıyor: "Şimdi elma yeşil mi? Evet Sokrates. İyi, peki yaprak da yeşil diyebilir miyiz? Doğru söze ne denir! O halde insanlar da doğru olmak zorunda olduklarına göre blah blah blah....". Ondan da alıntılar hazırladım (size).

Bakayım başka hangi kitaplar vardı? Patti Smith - "Çoluk Çocuk"u Bengü kendi için almıştı ama ben önce okuyup bitirdim. Patti Smith'i pek dinlemişliğim yoktur, uzunca bir zaman süresince Iggy Pop'la aynı kişi olduklarını düşünüyordum (fantazi olarak), kısa bir süredir de cover albümü olan "Twelve"i dinleriz zaman zaman. Otobiyografisi, Tina Fey'inki gibi, güdük geldi malesef.

Çok konuştum yine, misafirliğin de tadını kaçırmamalı. Kendi bloguma da beklerim!

Sevgiler, hürmetler,
Sururi.

[Okur Yazar] [Ece Böcee] | Gönderen: sururi |  Yorumlar (6)

Bayram Yemeği
1 Eylül 2011 Perşembe, 01:30

Yemeği meşhur bir yerde yaşıyoruz ama herkesin ağız tadı kendine göre. Bayram gelmiş, şöyle ağzımıza layık bir sofra kuralım deyince bir sürü malzeme eksiğimiz çıkıyor. Peki biz ne yapıyoruz? İmkanları zorluyoruz tabii ki...

Mesela, süzme yoğurt mu lazım oldu? Yoğurdun meyvesiz ve şekersizini zor bulmuşuz zaten. Aşağı sokakta açılan 'artizanal' dükkanda yarım kiloluk dev(!) kutuda bildiğimiz yoğurda benzer yoğurt bulduk diye sevinmişiz. Ama süzme yoğurt arayacak kadar da saf değiliz. Ne yapıyoruz? Kasenin üzerine süzgeci yerleştirip bir küçük kutu yoğurdu süzgece döküyoruz. Bütün yoğurt -süzgece bana mısın demeden- şapırt diye kaseye boşalınca, baştan başlıyoruz. Bu sefer süzgecin üstüne tülbent, bez mendil bir şey serip yoğurdu öyle boca ediyoruz. Biraz bekleyince yeşil yoğurt suyu kasede birikiyor, kalan süzme yoğurt tarife girmeye hazır!
Böyle ben icat etmişim gibi anlatıyorum ama muhtemelen süzme yoğurt zaten böyle yapılıyordur.

Peki, bayram tatlısı illa ki tel kadayıf olsun diye kafaya taktık diyelim. Hollanda mı burası, kadayıf ne arasın? Yufka bile zor bulunuyor, Yunan hamuru diye bir şey alıyoruz. Fena değil, dokusu benzemese de tadı benziyor. (Şeklinin kare oluşu başta garip gelmişti ama düşününce, tepsiye döşemek için kare yuvarlaktan daha uygun aslında.) Her yerde de bulunmuyor ama madem kadayıf yapılacak, binip otobüse büyük markete gidiyoruz. Yunan yufkasını alıyoruz. Eve gelince mutfak makasını kapıyoruz, o kare yufkaları kıymık kıymık kıymık kesiyoruz. Oldu mu bize kadayıf? Eeh, tam da olmadı ama tadı benzedi. Bunu bulamayan da var canım...

Yaptık yani bayramımızı, bir şeyimiz eksik kalmadı. Çocuğun eline şekerlikle kolonya şişesini verdik ikram etsin diye, "Hangisini seçersiniz?" diye sordu yazık, bilemedi. Sonra el öptürdük, harçlık verdik. Harçlığıyla gitti saçma sapan Winx dergisi aldı, ona bile sesimizi çıkarmadık. O da onun bayram kıyağı olsun...

[Ece Böcee] [Yersen] [Bask Elleri] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

Takvim

Aralık2013

Oca

P

S

Ç

P

C

C

P

26

27

28

29

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

2

3

4

5

6

Bağlantılar

Karalamalar
Epigraf
Baking Fairy
Ece'nin fotoları
Seksen Günde Devri Alem
Her Telden Bir Blog
Sütlü Kahve
Yaşam, Evren ve OBM Hakkında Her Şey

Resim Galerisi

Arama

Arşiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Bır bır bır
Okur Yazar
İş, Güç!
Ece Böcee
Lay lay lay
Yersen
Pusetle Seyahat
Delft'te
Natur
Bask Elleri
Çocukla Seyahat

Sonraki->