Seksen Günde Devri Alem

Ana Sayfa || giriÅŸ

Field of Innocence.
11 Aralık 2006 Pazartesi, 16:50


I still remember the world
From the eyes of a child.
Slowly those feelings
Were clouded by what I know now...

Where has my heart gone?
An uneven trade for the real world.
Oh I, I want to go back to
Believing in everything and knowing nothing at all...

I still remember the sun,
Always warm up my back.
Somehow, it seems colder now...

Where has my heart gone?
Trapped in the eyes of a stranger.
I want to go back to
Believe in everything...

I stil remember...


Evanescence'in kasetçide bulamayacağınız şarkılarından biri sanırım... Öneririm...

[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] [Sanat/Manat/Edebiyat] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (2)

Tez - n.
12 Aralık 2006 Salı, 19:40

Ne olduğunu anlamadığım bir konuda özgün birşeyler bulmak ve bunu yaklaşık 100 sayfalık bir kitapçık haline getirmek için sadece 6 ayım kaldı... Benim yaşımdaki insanların kızları falan bu tip şeylerden daha fazla kafaya takmaları lazım değil mi?..

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (6)

146.
16 Aralık 2006 Cumartesi, 11:17

146'yı kaldırıyorlarmış... Hikayesi uzun; yok yerine normal servis sağlayıcılarının 7 haneli numaraları gelecekmiş, falan, filan... Aslında çok 146 kullanmadım ben ama yine de çevirmeli ağ'a girip, "bip-bip-bip" sesinden sonra "bölülürolouvvvvvv burrrrrşşşşşş" sesiyle internete bağlandığımız; hatta bu sesin harmonisinden bağlantının kopup kopmayacağını çıkardığımız günlerin sonunun geldiğini yeni farkettim... Bir de 822'li hatlarda meşgul çaldığı günler vardı, onlar daha da önce bitmişti sanırım...

[Genel/Geyik] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Fal.
17 Aralık 2006 Pazar, 23:27

Her türlü fal hakkında bilmeniz gereken ilk şey: Alayı yalandır bunların. Her insanda olan şeylerden mümkün olduğunca muğlak bir şekilde birkaç şey sıkarsanız ve de karşınızdaki zaten size inanmaya meraklıysa iyi bir falcı olmamanız için sizin de önünüzde hiçbir engel yoktur. Kaldı ki fal tarzı bir şeye inanmak çoğumuzun dünya görüşünü ciddi şekilde değiştirmemizi gerektirir. Tamam, insan olduğumuz için tutarsızlık bizim temel 'meziyet'lerimizden biri ama yine de bir yandan bilim-ilim-fen diye bir yerlerini yırtarken bir yandan da oturup kahve falına inanmak bence en nazik ifadesi ile saflıktır.

Ya iyi de tutuyor ya!.. Valla daha adam akıllı ilk defa dün baktırdım ama valla tutuyor ya... Bakalım. Sonuçta teorinin başarılı sayılması için varolanları açıklaması kadar bulunduğu öngörülerinin de deneylerden sağ çıkması lazım. Görücez...

[Genel/Geyik] [Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri] [Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (3)

Cafe Latte.
23 Aralık 2006 Cumartesi, 08:37

Kaptanın seyir defterine ek: Adını ya da kafein miktarını bilmediğin şeyleri akşam 6'dan sonra içmeyeceksin. Zaten bünyen zayıf; neskafe ile bile uykusuz kalıyorsun. Hayır yani uykusuzluğa dayanabilen bir tip olsan neyse de şimdi bak bakalım 5 saat uykuyla cumartesi sabahın köründe iki saat ders anlatmayı becerebilecek misin!!! Olmasın bir daha.

[Hayat/Sürünme Tecrübeleri] | Gönderen: tassadar |  Yorumlar (0)

Takvim

Kas

Aralık2006

Oca

P

S

Ç

P

C

C

P

27

28

29

30

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

Bağlantılar

Epigraf
Karalamalar
Çiçek Güncesi
Sakız Kağıdı
Godot'yu Bekledim

Resim Galerisi

Arama

ArÅŸiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Genel/Geyik
Felsefe/Dünyayı Kurtarma Stratejileri
Ansiklopedik/Ä°ÅŸe Yaramaz Bilgi
Hayat/Sürünme Tecrübeleri
Sanat/Manat/Edebiyat

<-Önceki || Sonraki->