Çiçek Güncesi / Nergis

Ana Sayfa || giriş

Melun Melon
3 Temmuz 2009 Cuma, 23:00

İspanya'ya gitmeden önceki son pazar günümüzde, eski evimizdeki Türk komşularımızı mangala çağırdık. Her ne kadar bir türlü ağzımı alıştırıp kendisine 'balkon' demekten vazgeçemediysem de bir bahçemiz var ve o da her bahçe gibi bir köşesinde mangal yakılmasını hak ediyor. Saat ikiye kadar yağmur yağmasına ve havanın dışarıda oturamayacak kadar serin olmasına rağmen beyler iki koldan iki mangalı da yaktılar, sonra da içeride oturup pişenleri afiyetle midemize indirdik.

Kambersiz düğün, karpuzsuz mangal sefası olmaz diyerekten, biz ev sahipleri olarak bir karpuzu kesmiş, güzelce soğutmuştuk. Hülyalar da bir karpuz getirmişler. Yemekte bizimkini bile bitiremediğimiz için giderlerken karpuzu da yanlarına vermeye çalıştık ama almadılar, biz de yola çıkana kadarki üç günde anca kesilmis olanı bitirebildik. Gideceğimiz gün, sabahın köründe evden çıkmadan önce Emre karpuzu buzdolabına koymayı önerdi ama kesilmemiş karpuzun buzdolabına koyulduğu nerede görülmüş, "Gerek yok." dedim ben. Mutfağın güneş almayan bir köşesinde (yani herhangi bir yerinde çünkü hiçbir mevsim günün hiçbir saatinde güneş almıyor) bizi bekleyeceğinden emindim. Emre yine de altına bir gazete serdi, ben onu bile gereksiz buldum. Çıkıp gittik.

Döndüğümüzde, o her eve dönüşte tam anahtarı kilitte döndürürken hissedilen heyecan karşılıksız kalmadı, kapı açılır açılmaz yoğun ve baygın bir koku yüzümüze çarptı. Ben hemen mutfağa koştum. Koskoca karpuzun yerinde küçük yeşil bir takke duruyordu! Anlaşılan memleket bizim yokluğumuzda hiç olmadığı kadar sıcak olmuş. Karpuz nasıl olmuşsa erimiş, altındaki gazete kağıtları sayesinde suyu masanın altına doğru az bir şey yürümüş, kalmış. Yine de epeyce uğraştırdı bizi ayağımızın tozuyla.

Karpuz dediğin kapının arkasında bekler; en fazla kesince, "Aa, içini yemiş / içi geçmiş." dersin, odur yani. On gün içinde kabuğuyla filan erimek de ne oluyorsa... Zaten içinden hiç siyah çekirdek çıkmıyor, gerçek karpuz olmadığından şüpheleniyorduk. Bu seyahatimizde de bunu öğrenmiş olduk, evde şüpheli hiçbir şey bırakılmayacak. Neyse ki ucuz atlattık.

[Yersen] [Natur] | Gönderen: nergis |  Yorumlar (0)

 

Yorum Ekleme

Adınız :
Web Sitenizin Adresi : http://
Başlık :
e-posta Adresiniz :
(e-posta adresiniz gizli tutulacaktır)
Yorumunuz
<Bot Koruması> Lütfen yandaki sayıyının bir fazlasını giriniz
Yorumunuzun görünmesi için blog sitesinin sahibi tarafından onaylanması gerekmektedir.

Eğer bu sunucu üzerinde herhangi bir hesabınız varsa, yorumunuzu girmeden önce giriş yapın; böylelikle hem yorumunuzun görülebilir olması için onaylanmayı beklemezsiniz, hem de isminizi, e-posta adresinizi girmekten kurtulursunuz.. :)

CAPTCHA sistemi: Meezerk.com Copyright (C) 2004 Daniel Foster

Takvim

Aralık2009

Oca

P

S

Ç

P

C

C

P

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

1

2

3

4

Bağlantılar

Karalamalar
Epigraf
Baking Fairy
Ece'nin fotoları
Seksen Günde Devri Alem
Her Telden Bir Blog
Sütlü Kahve
Yaşam, Evren ve OBM Hakkında Her Şey

Resim Galerisi

Arama

Arşiv


powered by / kullanılan ana yazılım
GUBEN blogger by emre sururi

hosted by / barındırma
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri
RSS Beslemesi
Yorumlar - RSS

Tüm Kategoriler
Bır bır bır
Okur Yazar
İş, Güç!
Ece Böcee
Lay lay lay
Yersen
Pusetle Seyahat
Delft'te
Natur
Bask Elleri
Çocukla Seyahat