Toparlanma bitti… (mi?)

Dün, güne başlarken günün kafamdaki başlığı “Bugünü sağ bitirirsek kurtuluruz” idi, zira akşamına anahtaları ev sahibimize teslim edecektik. Büklüm Sokak Çağdaş Apartmanı no 15. Hayatımın en güzel günlerinin geçtiği yer. Ece Hanım’ın ilk gülücüğü, ilk adımları.. Bengü’yle, arkadaşlarla, akrabalarla yaşanılan tonlarca güzel anı. Perşembe günü Nihal ve Ceyhan sağolsunlar, başlıca nakliye sorunlarımız da, depo problemimiz de, sihirli bir değnekle müdahale edilmişçesine halloldu. Ertesi günlerde Utku ile bir dolu eşyayı daha taşıdık. Sıkıntılara bitirici darbe de Didem ile Doruk’tan geldi, pazar ve pazartesi fişeng mobil ile imdadımıza yetiştiler. Dün gece saat 1 itibarı ile evi tümüyle boşaltmayı becerebildik, komşulardan görebildiklerimiz ile vedalaştık, son olarak da güleryüzlü eczacımız Ülkü Hanım’la da bugün vedalaştık, sağolsun Ece’ye bir çift marakas hediye etti.

Oradan okula gittik, arkadaşlarla bir veda yemeği yedik Uptown’da. Tez işimi hallettim ama ilişiğimi kesmem yarına kaldı. Şimdi Tömbeki’deyim, Tömbeki de kablosuz internet hizmetine başlamış, hatta bir de web sayfası yapmışlar. Bu girişi de nargilemi büyük bir ihtimalle burada uzunca bir süre için son kez yudumlarken yazıyorum. Akşama mimarlar tayfası ile Vakıfbank’ın lokalinde toplanacağız, buradan doğruca oraya yollanacağım..

Ankara Ankara, seni görmek ister her bahtı kara, teşekkür ederim her şey için. (bkz. Alanis Morisette, Thank You Ankara)

Bir değişiklik olmaz ise perşembe sabahı İstanbul’a uçuyoruz. Oradan da eylül başında Hollanda’ya. Hollanda için hala çalışma & oturma izni çıkmasını bekliyoruz, tarih kesinleşmediği için biletimizi de alamıyoruz, artık rezervasyon da yaptıramıyoruz ve bütün havayolları dolu. Bir çaresini bulacağız, öyle ya da böyle…

toplanmalar

ah fkk ah fkk.. ya da Pulp / Common People

[[fkk]] çok sever.

She came from Greece, she had a thirst for knowledge / She studied sculpture at Saint Martin’s College / That’s where I caught her eye / She told me that her Dad was loaded / I said “In that case I’ll have rum and coca-cola / She said “fine” / And then in 30 seconds time she said / “I want to live like common people / I want to do whatever common people do / I want to sleep with common people / I want to sleep with common people like you” / Well what else could I do? / I said “I’ll see what I can do” / I took her to a supermarket / I don’t know why / but I had to start it somewhere / so it started there / I said “pretend you’ve got no money” / but she just laughed / and said “oh you’re so funny” / I said “Yeah / Well I can’t see anyone else smiling in here / Are you sure / you want to live like common people / you want to see whatever common people see / you want to sleep with common people / you want to sleep with common people like me?” / But she didn’t understand / she just smiled and held my hand / Rent a flat above a shop / Cut your hair and get a job / Smoke some fags and play some pool / Pretend you never went to school / But still you’ll never get it right / ‘cos when you’re laid in bed at night / watching roaches climb the wall / if you called your dad he could stop it all / yeah / You’ll never live like common people / You’ll never do whatever common people do / You’ll never fail like common people / You’ll never watch your life slide out of view / and then dance and drink and screw / because there’s nothing else to do / Sing along with the common people / Sing along and it might just get you through / Laugh along with the common people / Laugh along although they’re laughing at you / and the stupid things that you do / because you think that poor is cool / Like a dog lying in a corner / they will bite you and never warn you / Look out / they’ll tear your insides out / ‘cos everybody hates a tourist / especially one who thinks / it’s all such a laugh / yeah and the chip stain’s grease / will come out in the bath / You will never understand / how it feels to live your life / with no meaning or control / and with nowhere left to go / You are amazed that they exist / and they burn so bright / whilst you can only wonder why / Rent a flat above a shop / Cut your hair and get a job / Smoke some fags and play some pool / Pretend you never went to school / But still you’ll never get it right / ’cause when you’re laid in bed at night / watching roaches climb the wall / if you called your dad he could stop it all / yeah / You’ll never live like common people / You’ll never do whatever common people do / You’ll never fail like common people / You’ll never watch your life slide out of view / and then dance and drink and screw / ‘because there’s nothing else to do / I want to live with common people like you…..

Childe Ece To The Tatil Came

ece_tatilde_20070811_arturPazartesi sabah apar topar ve bir miktar da emr-i vâki ile ailecek tatile çıktık. Pzt-Sal-Çar Ece’nin dedesinin yanında, Altınoluk’ta idik, Per-Cum-Cts de Bengü’nün dedesinin yanında, Ar-Tur’daydık (i.e., her şeyin başladığı yer). Detayları -belki- sonra yazarım, “belki” diyorum, zira ne zaman bir şeyi buradan “sonra yazacağımı” duyursam, yazmıyorum, yazamıyorum, geçip gidiyor. İşte böyle. Bu hafta maraton var, evi 20’sinde boşaltıyoruz zira.

Gidiyoruz, hazırlanıyoruz, ayağımıza dolananlar..

Tanıdık/tanımadık herkese selamlar.. Bildiğiniz/bilmediğiniz üzere, eylül başından itibaren Hollanda’da yaşamaya başlıyoruz. Taşınmak genelde zevklidir – çocukluk yıllarımda bol bol taşınırdık, bir sürü kayıp eşyalar ortaya çıkar, koliler teker teker açılır aranan acil bir şeyi bulmak için. Tertemiz bir eve gidersiniz, keyfinizce yerleşirsiniz, hele o ilk günkü yerleşmenin sonunda, o evde ilk defa yapıp da içtiğiniz yorgunluk çayının tadı bile başkadır…

Bizim için pek öyle bir durum söz konusu olamıyor ne yazık ki… Eşyaları bizimle birlikte taa oralara götüremeyeceğimizden, elden çıkarmaya karar verdik. Satabilirsek çok mutlu olacağız. Satamazsak bağışlayalım diyorduk, “eski dost” Lösev’in sayfasına bakınca sinirim tepeme çıktı, sanırsınız ki biz onlardan bir şeyler istiyoruz. Neyse, sonuçta bize epey yakınlar, ama bildiğiniz “eşyaları bizzat gelip alabilecek” kuruluşlar varsa ve haber ederseniz seviniriz. Sonuçta eşyaları elden çıkarmamız zaruretten, yoksa severek kullandık, yeni de sayılırlar, ayrıca feng-shui, pozitif enerji, habitat filanla da doldurduk kullandığımız seneler boyunca 8)

Eşyaların listesine buradan ulaşabilirsiniz. Fiyatları hepsiburada.com’daki benzerlerine baka baka belirlemeye çalıştık. Pek boyut belirtmemişim, onu fark ettim, akşama ölçerim. Şimdi yavaş yavaş okula kayıt sezonu filan başlıyor ya, sizin ihtiyacınız olmasa bile tanıdıklara iletirseniz çok sevinirim. Kolay ulaşsınlar diye, soldaki Bağlantılar menüsünün en tepesine ekledim.

Boynu bükük puflar...

Herr Doktor ist in!..

Sevgili İdris’le, Austin Powers’ta en çok güldüğümüz sahnelerden biriydi şu:

DR. EVIL
In a little while, you’ll find out
that the Kreplachistani warhead has
gone missing. Well, it’s in safe
hands. If you want it back, you’ll
have to pay me…ONE MILLION DOLLARS!

The UN representatives are confused. Number Two COUGHS.

DR. EVIL
(frustrated)
Sorry. ONE-HUNDRED BILLION DOLLARS!

The representatives ARGUE amongst themselves.

UNITED NATIONS SECRETARY
Gentlemen, silence!
(to Dr. Evil)

NOW, MR. EVIL…

DR. EVIL
(angry)
Doctor Evil! I didn’t spend six
years in evil medical school to be
called ‘mister’.

UNITED NATIONS SECRETARY
Excuse me. Dr. Evil, it is the policy
of the United Nations not to negotiate
with terrorists.

DR. EVIL
Fine, have it your way. Gentlemen,
you have five days to come up with
one

hundred billion dollars. If you fail to do so, we’ll set
off the warhead and destroy the world.

UNITED NATIONS SECRETARY
You can’t destroy the world with a
single warhead.

DR. EVIL
Really? So long.

The screen goes BLANK.

DR. EVIL
(to evil associates)
Gentlemen, in exactly five days from
now, we will be one-hundred billion
dollars richer.
(laughing)
Ha-ha-ha-ha.
(slightly louder)
Ha-ha-ha-ha.

EVIL ASSOCIATES
(laughing with him)
Ha-ha-ha-ha.

DR. EVIL & ASSOCIATES

(LOUDER AND MORE STACCATO)

HA-HA-HA-HA-HA!

(louder again, and even more evil and maniacal)

HA-HA-HA-HA-HA-HA-HA-HA!

(PAUSE)
Ohhhh, ahhhhhh…
(pause, quieter)
Ohhh, hmmmm.
(pause, very quiet)
hmn.

There is an uncomfortable pause, because clearly we should
have FADED TO BLACK. The evil associates look around the
room, not knowing what to do with themselves.

DR. EVIL
Okay…Well…I think I’m going to
watch some TV.

EVIL ASSOCIATES
Okay. Sure.

They exit the frame awkwardly.

Sonunda, ne zamandır beklenen oldu ve ODTÜ Fizik Bölümü tarafından Nükleer Başlık olmasa da, en az onun kadar etkili (show me the button, I’m the Doctor..) bir “şey”le ödüllendirildim. Artık sokaklarda, karanlıklarda, karanlık sokaklarda (yeter şart) yalnız başınıza dolaşırken daha dikkatli olmanızı gerektirecek bir gerçek daha var… Evet, evet, tam da o.

[Ayrıca] Savunmam sonrasında çekilen güzide bir resim, buyurunuz, buyurunuz:

Doktora Savunmam, 20070718
Zeynep Deniz Eygi, Özge Amutkan, Emel Kilit, Rengin Peköz, Ece, Bengü, Deniz Tekin, Hande Üstünel, Nazım Dugan, Elif Yurdanur

Yani kısaca: Gelebileceğim en güzel yerde idim şu 7 senedir. Meğer O güzel insanlar bu güzel bölüme gelmişler.