yeni bir şey olarak country

Country müzikten haz etmedim oldum olası (Jazz da sevmem mesela). Bob Dylan’ı da sevmem yıllar aldı. Woody Guthrie, Willie Nelson dinlemişliğim vardır, işte Tammy Wynette – Stand by your man, o kadarını biz de biliyoruz.

Neyse, sonra bildiğiniz/bilmediğiniz üzere Mart ayında Neko Case Hanımefendi girdi musiki hayatıma, durumda pek bir değişiklik yok, hala da duruyor orada.

Son Türkiye ziyaretimizde, Levent sayesinde gayrı-resmi bir toplamadan haberdar oldum: Tom Waits, Nick Cave and Friends – A Flowerdance Collection. Bugün yine onu dinliyordum ki, Elvis Costello ile Tom Waits’in seslendirdikleri bir şarkı, adı itibarı ile özellikle dikkatimi çekti: “I forgot more than you’ll ever know”. Devamını da getirip tam olarak söyleyecek olursak: I forgot more than you’ll ever know about her. Costello’nun “Such Unlikely Covers”ında yer alıyormuş. Şimdi burada Tom Waits’in söylediği şarkıların adlarının kanserojen madde bağlamında incelenmesi başlıklı çalışmamı başka bir bahara bırakıp (ama yine de: Warm Beer, Cold Women, Innocent when you dream hele de Christmas card from a hooker in Minneapolis (Neko Case coverladı bunu) – şarkı ismi değil, Raymond Carver hikaye başlıkları!) konuma döneceğim. İşte şarkıyı araştırdım, aslında orijinal halinin “about her” değil de, “about him” olduğu, Davis Sisters tarafından yazıldığı falan filan (Johnny Cash, Bob Dylan ki, tanıyamadım Dylan’ın sesini önce!)… Gaza geldim, Dolly Parton, Tammy Wynette ve Loretta Lynn (ki son ikisini Neko Case’in harika coverlamışlığı vardır) versiyonunu da dinleyeyim diye onların 1993 tarihli albümleri “Honky Tonk Angels”ı ekledim listeye. Ne olduysa ondan sonra oldu. (Ne oldu?)

İşte, Blues Brothers’da bunlar redneck bara giderler, başlarlar sanatlarını icra etmeye, yuhalamalar vesaire, Jake istifini bozmaz, Rawhide’a başlarlar, ilerlerler, Stand By Your Man’de seyirci darmadağın olur bütün klişeleriyle. Bizdeki “kutsal anne/ kutsal bacı” muhabbeti bu kadar mı olur (Appalachia’lılar Türkmüş aslında, Meluncanları unutun – Appalachialılar diye de bildiğimden yazmadım bu arada, wikiden hillbilly’ye bakıyordum, oradan şey ettim, geldim burada sattım) yahu! Ya bir tane düzgün şarkı yok söz açısından, bir seçki yapmak gerekirse (I forgot more than you’ll ever know’dan başlayalım):

You think you know the smile on his lips
The thrill at the touch of his fingertips
Oh but I forgot more than you’ll ever know about him
You think you’ll find a heaven of bliss
In each caress and each tender kiss
But I forgot more than you’ll ever know about him
You stole his love from me one day and you didn’t care how you hurt me
But you can never steal away mem’ries of what used to be
Yes you think he’s yours to have and to hold
But someday you’ll learn when his love grows cold
That I forgot more than you’ll ever know about him

I forgot more than you’ll ever know

Wouldn’t it be fine if you could say you love me just one time
With a sober mind
Wouldn’t that be fine now wouldn’t that be fine

Wouldn’t it be great if you could love me first
And let the bottle wait
Now wouldn’t that be great now wouldn’t that be great

Wouldn’t it be great hey hey wouldn’t that be great
Throw the old glass crutch away and watch it break
Wouldn’t it be great hey hey wouldn’t that be great
Lord it’s for our sake wouldn’t that be great

Wouldn’t it be great

Now I’m in love, I’m in love with a wonderful guy
That’s what’s the matter with me
Well, I’m in love, I’m in love with a wonderful guy
But he don’t care about me
Well, I tried and I tried to keep him satisfied
But he just wouldn’t stay
But now that he is leavin’, this is all I’ve got to say

I got a feelin’ cause I’m blue, oh Lord, since my daddy said goodbye
I don’t know what I’m gonna do
I lost my heart it seems
I’ve grown so used to that man, somehow
And I’m nobody’s sugar-baby now
‘Cause I’m lonesome
I got the lovesick blues

Lovesick Blues

Oh we’d sit every Sunday and watched the married ladies
And we dreamed of white dresses and church bells in the spring
And they talked and painted their nails while they let us hold their babies
Sittin’ on the front porch swing

Where was I when the time came to join the married ladies
Why did I paint the nail when the finger had no ring
Why do I sit at night and long to hold their baby
Sittin’ on the front porch swing

Sittin’ on the front porch swing

You’ve hurt me enough today
You say our love is over
That you have found another
You say you’re going away

But leave me tomorrow
You’ve hurt me enough today

Put it off until tomorrow

Bu kadar şarkıdan sonra bir tane de anti-tez sayılacak bir şarkı var (yerseniz):

As I sit here tonight the jukebox playin’
The tune about the wild side of life
As I listen to the words you are sayin’
It brings memories when I was a trusting wife

It wasn’t God who made Honky Tonk angels
As you said in the words of your song
Too many times married men think they’re still single
That has caused many a good girl to go wrong

It’s a shame that all the blame is on us women
It’s not true that only you men feel the same
From the start most every heart that’s ever broken
Was because there always was a man to blame

It wasn’t God who made Honky Tonk angels
As you said in the words of your song
Too many times married men think they’re still single
That has caused many a good girl to go wrong

It wasn’t God who made Honky Tonk Angels

Şimdi diyeceksiniz ki, hah hah hah, ne komik, hepimiz gülelim bu güneyli kızlara, haydi Sururi, önce sen.. Ya, Gülşen Abi’nin bir bölümünde, bunun asistanını -neydi ki adı? ilk versiyon, sonradan gelen uzun boylu değil- hipnotize ediyorlardı, “özüne dön… özüne dön…” diye de “Döndim da!” diyordu, kopmuştum, işte ben de benzeri bir minvalde, bir anda nasıl da böyle bir şeyin özlemini çektiğimden vs.. dem vururmuşum! Ama benim gibi konuya denizler altında 20000 fersah uzaklıktaki birinin anlayabileceği kadar anlıyorum sanıyorum, yani o Honky Tonk masumiyeti (insert : şaka etmiyorum… şaka etmiyorum… by Cücü). Yani Blues Brothers (Bruğs Liğ) izlerkenki Stand by Your Man’e gülmüştüm ama bu 3 hatunun albümünün sonuna gelip de şaka gibi gelen bir basitlikteki “I Dreamed of a Hillbilly Heaven”ı dinlerken tüylerim diken diken oldu, ben bile inanamadım.

Bu kadar lafın üzerine yapacak işiniz yoksa, A Praire Home Companion filmini edinin, izleyin, ondan sonra konuşalım. Hele de oradaki Meryl Streep – yine hatırladım işte!

Bir de, Neko Case’in yaptığı müziğe niye “alternative country” deniyor diye düşünüp, besteden değil de, güfteden olduğu sonucuna varmıştım, bir kere daha bu fikre kanaat getirdim (nerede bu yukarıda alıntıladığım sözler, nerede mesela bir Favourite, bir Knock Loud; Alone and Forsaken; Blacklisted, ….)

“yeni bir şey olarak country” için 2 yorum

  1. Neko Case, Woody Guthrie, Otto Kretschmer ve Operation Kiebi — Kimse yorum yazmayınca iş başa düşüyor. Efendim, merhaba ben 28 yaşındayım, Uygar benim ismim. Bugün Neko Case’in Canadian Amp E.P.’sinden Poor Ellen Smith‘i dinliyordum ki, Woody Guthrie’nin bir şarkısını anımsattığını düşünüp, o şarkıyı dinlemek istedim. Lakin hangi şarkı olduğunu bilmiyordum, Guthrie şarkıları yanımda değildi, söz möz hiçbir şey hatırlamıyordum. Enternet sitesinden ilgili albümün (Ultimate Woody Guthrie – Gürer’e almıştım, 2CD ~50 şarkı), şarkı listesine göz atıyordum, “Sinking of the Reuben James“i gördüm, (aradığım şarkı da o çıktı neticede). Oradan onu batıran U552’nin kaptanı, üçüncü Ace of the Deep Erich Topp’a, ondan da bir numara Otto Kretschmer’e gittim. Otto Kretschmer inanılmaz tonaj batırma rekorunu 2 senede yapmış, sonra da İngilizlere yakalanmış, onu Kanada’da bir esir kampına koymuşlar, Almanlar da onu kurtarma planı yapıp (Operation Kiebitz), bir akşam ziyaretine gidelim demişler. Hesapta Kretschmer tünel kazıp “sahile demirlemiş” U-bota binecekmiş ama Kanadalılar gizli mesajları çözmüşler, “U-bot gelince ele geçiririz, kızlara hava atarız” deyu çaktırmamışlar da, aylarca Kretschmer ve arkadaşları tünel kazmışlar, buluşma vakti gelince de, bunları zapt edip, denizaltıyı da envantere katmaya çalıştıysalar da, denizaltı kaçmayı başarmış, bu masal da burada bitmiş.

    Otto Kretschmer 1998 yılında, evliliğinin 50. yılı kutlamaları sırasında, 86 yaşındayken nehir üzerindeki botunda çıkan bir kaza sonucu ölmüş.

  2. I forgot more than you’ll ever know derken, — Yahu adam (veya kız, şarkının hangi yorumunu kullanmak istiyorsanız) üşenmemiş içini dökmüş, ruhunu emanet etmiş, bu şahsın bir kulağından girmiş öteki kulağından çıkmış. Demek ki resonatif gamlarda “love! love!” diye kulağımızda çınlayan nağmeler gerçekte “lust! lust!” olmaya sakın? Dolayısı ile ilgili kişinin ‘Honky Tonk Angel’ moduna yatkınlığını da göz ardı etmemek lazım (bu arada cowboy bebop da böyle bir bölüm vardı galiba, yok Honky Tonk Women’miş, Rolling Stones’dan).

    OBM efendiden alternatif yorumlar dinlediniz, iyi geceler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir