seni sordum yalnızlara, seni sordum yıldızlara, yok dediler

ya da son bir buçuk saatimi ne şekilde geçirdiğime dair blog girişidir.

Efendim, aklımda hep şöyle bir replik vardı:

“Seni hiç affetmeyeceğim. Asla unutmayacağım. Unuttuğumu söylesem de, hatırlamıyormuşum gibi davransam da, hiçbir zaman unutmayacağım, hiçbir zaman affetmeyeceğim…”

Favori vecizelerimden olan Hell hath no fury lıke a woman scorned ile birlikte müthiş bir ikili oluşturan bu yukarıda alıntıladığım duygu patlamasını nereden bildiğimi araştırmaya koyulmuştum da (ontolojik sorunsal), işte oralarda yedim bitirdim 1.5 saati (yazması kolay). Bu arada, paragrafın başındaki alıntının da Shakespeare’den değil de, Heaven has no rage like love to hatred turned/ Nor hell a fury like a woman scorned. şekliyle William Congreve’e ait olduğunu öğreneli de herhalde bir iki sene olmuştur, yeri gelmişken belirteyim.

Neyse, çıktık Google seferimize, filmler arasında gezinedurduk, bulamadık. Bir ara Rüzgar Gibi Geçti’den heveslendik, boş çıktı. Harcayacak vakti olanlar, google’da “I’ll never forgıve you”yu “movie”, “quote” ve daha başka çeşit yeşilliklerle süsleyerek aratabilirler.

Sonra aklıma bir “acaba?” düştü. Bu sefer “I will never forgive you” yazıp, yanına da Iris Murdoch’cığımın adını iliştirdim ve voila! İlk olarak The Sea, The Sea yakalandıysa da radara, biraz rafineyşın ile müsebbip bulundu efendim – The Sea x2 ile birlikte favori kitaplarımdan olan The Black Prince (bunu da okuyalı 9 sene olmuş, yaz bunları sen Sururi Efendi!)

‘I shall never forgive him. Be my witness now. I shall never forgive him. Never, never, never. Not if he were to kneel at my feet for twenty years. A woman does not forgive this ever. She won’t save a man at the end. If he were drowning, I’d watch.

(…)

‘And I won’t forgive you either for having seen me like this with my face bruised to pieces and heard me talk horridly like this. I’ll smile at you again but I won’t forgive you in my heart.’

Daha evvel de söylendiği üzere, Cehennemde bile hor görülmüş bir kadının gazabına benzer bir gazap yoktur, ladies and gentlemen! And Dame Murdoch, at her best! Bravo! Bravo! (If you’re scorned and you know it, clap your hands!)

“seni sordum yalnızlara, seni sordum yıldızlara, yok dediler” için bir yorum

  1. hersey geçer hayat kalır –sadece isimlerin kaldığı gibi– — Yağmur – Bülent Ortaçgil

    bugün yağmur bir kadın saçıdır
    yeryüzüne dökülen
    upuzun ince ince karanlık kokulu
    sen ki aşkta aldatıldın
    yüreğin taş parçası
    dinle yagmuru dinle
    teselli bul türküsünden

    herşey olur hersey büyür
    hersey geçer hayat kalır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir