Arkadaşımın aşkısın. Arkadaşımsın aşığım. Aşığımın arkadaşısın.

Ece ile geçen senelerde eski Türk filmlerini (Hababam Sınıfı, Ertem Eğilmez filmleri filan) seyrettik güzelce; bu aralar da gençliğimizin filmlerine takılıyoruz. İşte geçen haftaydı sanırım, Jennifer Garner’lı “13 going on 30 (2014)“yi seyrederken (daha öncesinde birkaç teşebbüsümüz olmuştu ama Nergis Hanım kendi küçüklüğünde seyretmiş olduğu “Freaky Friday“in (1976, Jodi Foster oynuyor hem de!!) ayyyyyyyyynı tadını bulamadığından, biz de o zaman 13 going on 30’yi kapatıp, Freaky Friday’in Jamie Lee Curtis ve Lindsey Lohan’lı 2003 çevrimini izlemiştik). İşte geçen haftaydı sanırım, Jennifer Garner’lı “13 going on 30“yi seyrederken, onda sonlara doğru bir sahne var, işte Jennifer Garner Hulk’a diyor ki, bana ne bana ne beni al beni al onu alma, bir yandan da 13 yaşındaki bir kız gibi ağlıyor yazık yavrum (hazır Jennifer Garner demişken: 

(dünyanın en komik şeylerinden biri — detaylar, giriş gelişme sonuç için bkz. eski bir giriş, ayrıca Michelle Monaghan’ın alttaki bağlantısının yorumlarına da bir bakıverin, oradaki bkz. videosuna (orada Patrick Dempsey de var hem)))… neyse, işte Jennifer Garner’ı öyle ağlar, içini döker görünce aklımıza başka bir sahne geldi (bu):

fırk fırk… ben ağlamıyorum, SEN AĞLOYORSAAVVNNNN!!! (Notting Hill (1999))

Sonra ortamı neşelendirmek için ertesi gün My Best Friend’s Wedding (1997)‘i izledik, ne de iyi ettik (inanmazsınız, içinde sad Paul Giamatti de var, küçük bir rolde). O sıralar Charlie’nin Melekleri’ni (2000)  de yarım bırakmışlığımız vardı, Ece Cameron Diaz’ı en iyi hallerinden birinde görmüş oldu bu vesileyle (bir de Mask’te (1994) görürse tam olacak, tabii There’s Something About Mary (1998) de var işin içinde)… İşte bu My Best Friend’s Wedding’i seyrederken, hep Rupert Everett’e dikkat ediyor doğal olarak insan ama halbuki Julia Roberts’ın arkadaşı rolündeki kazmayı canlandıran Dermot Mulroney arada kaynıyor (2 saat film ve bir tek ifade! 8). Nereden, niye tanıdık derken, aradık bulduk, tabii ya, Debra Messing’li The Wedding Date (2005)‘in kiralık eskortu idi ya (Debra Messing kızkardeşinin düğününe katılmak üzere Amerika’dan İngiltere’ye gider)! O filmde Debra Messing’in evlenmekte olan kızkardeşini Amy Adams’ın ta kendisi oynuyordu, ama sonra Amy Adams’ın da Parks & Rec’in “koca kafası” Adam Scott’la oynadığı “Leap Year (2010)” var (Amy Adams hayatının aşkına evlenme teklif etmek için Amerika’dan İrlanda’ya gider). Ama benim bu tür filmler içindeki favorim arım balım peteğim Michelle Monaghan ve (Amy Adams ile Enchanted’da oynayan) Patrick Dempsey’nin Made of Honor (2008)‘ı (Patrick Dempsey sevdiceğinin peşinden Amerika’dan İskoçya’ya gider (Ethel)) (hemen ertesi gün onu da seyrettik tekrardan zaten 8). Enchanted’da başka kim oynuyor? Oradaki prens (ve ilk x-men filmlerinin cyclops’u, bu aralar Dead to Me ile ekranlarımıza konuk ettiğimiz James Marsden). Biz bunları konuşurken iki tane de Eda’dan geldi: Wolverine Hugh Jackman’ın Meg Ryan’lı Kate & Leopold (2001)‘u ile, dumanı üstünde Royal Matchmaker (2018).

Hayır, bu temmuz çok sevdiğim en yakın arkadaşım evleniyor da, tabii hazırlık yapmak lazım, o minvalde seyrediyorum zaten ben.

Hamiş: The Object of My Affection (1998) — bunu hep unutuyorum (niyeyse hep Minnie Driver oynuyor sanıyorum, halbuki Jennifer Aniston & Paul Rudd) sonra arayıp buluyorum, takdir ediyorum. Bu da yukarıda Rupert Everett’den bahsettiğim anda akla getirilecek (ayrıca episodes‘un pislik (ki hangisi değil, hangisi sorarım!) Merc Lapidus’u oynuyor imiş!..

Hamiş 2: Michelle Monaghan’ın bağlantısından gideceğiniz girişin altındaki yorumlar ve dahi Düşes’in selamlıkları!!!!)

Özetle: romcom romcom romcom…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir