Thalassophobia, deniz korkusuna verilen isimmiş. Bende yok o kadar ama potansiyel var. Şöyle bir şey:
Kategori: Kültür / Sanat
Güzel sanatlar (lakin yorum da olabilirdi, ayrı girişe gerek var mıydı…)
…ve daha birtakım sorular. 8P
Şaka(?) bir yana, bir önceki girişi yazarken, yazdıktan sonra kontrol maksatlı okurken, ağzında karanfilli mujercitacığı ararken aklıma geldi. Hacettepe’nin (üniversitenin) en sevdiğim yanlarından biri bünyesinde bir adet güzel mi güzel sanatlar fakültesi barındırması. Oradakileri hemen ayırt edebiliyorsunuz biz mühendislerden! Gerçekten çok hoşuma gidiyor. Bir de sık sık eserlerini sergiliyorlar binalarının girişindeki salonda, Eda’yla yolumuzu düşürüyoruz düzenli olarak gezilerimiz sırasında.
Geçen (16 Mayıs) gezimiz sırasında kara kalem çalışmaları vardı, bir tanesini (resmini çekmemişim) bir başka şeye (Hopper’a) çok benzettik, internetten baktık, bulamadık ama biliyorum işte, yatağın üzerinde oturmuş kırmızılı kadın, dışarı bakıyor, yandan görüyoruz… Takıldı kaldı aklıma tabii, neyse, ofise dönünce buldum:
Hopper yahu! En sevdiğimiz sevdiceğimiz!..
Okumaya devam et “Güzel sanatlar (lakin yorum da olabilirdi, ayrı girişe gerek var mıydı…)”
A night at the opera / A day at the races / A night in Casablanca
(/sururi @ los museos)
Bilbao’da çok şükür, vakit bulduk da müzeleri şenlendirebildik. Güzel Sanatlar Müzesi’nin içini her daim Gug’un içine tercih ederim gibi siyah/beyaz bir cümle kurmayayım ama şimdiye kadar (belki bir David Hockney’e ev sahipliği yaptığı zaman hariç… belki / haydi bir de Victor Vasarely’yi bbk sergi salonunda bodoslama keşfettiğimiz seferi sayalım) falan…
Bu sene Güzel Sanatlar Müzesi (Museo de Bellas Artes de Bilbao) 110. yılını kutluyor olmanın şerefine, oturmuş, 110 tane eseri seçmiş deposundan. Eski şehrin (Casco Viejo) ortasında (en cerca de), Yeni Meydan’da (Plaza Nueva) Cafe Bilbao vardır, epey buluşma, bilinme noktasıdır, bunlar da duvarları (filan):
sanatsal, degüstasyonel, canan ile orhan. Txipirones fritas bulabileceğiniz ender yerlerdendir hem de…
Okumaya devam et “A night at the opera / A day at the races / A night in Casablanca”
Bugünlerde…
Geçen hafta Nergis Hanım’ın doğum gününü Santurtzi’de, Carmen Festivali’nde havai fişekler eşliğinde kutladık:
2046…
13 yılın ardından daha hâlâ mı bu kadar çarpabilir bir film insanı!.. *
*eğer bu giriş okunup da heveslenilmişse, öncesinde mutlaka ve mutlaka In the Mood For Love, Chungking Express (+ tercihen Days of Being Wild) izlenmelidir.